Sıvı Gübreler

Sıvı Gübreler

Ülkemizde ticari gübre kullanımının yaygınlaştırılması çalışmaları 1960’lı yılların başında hız kazanmıştır. Bu çalışmalarla başlayan gübre üretim faaliyetleri, gübre kullanımının artmasına paralel olarak günümüze gelindiğinde çeşitlenerek artmıştır. Günümüzde farklı gübre çeşitleri çiftçilerin tercihlerine sunulur hale gelmiştir.

Gübre tüketimindeki gelişmelere paralel olarak meydana gelen gübre uygulama tekniklerindeki gelişmelerden bir tanesi de gübrenin çözelti halinde bitkilere verilmesi tekniğidir. Özellikle de yapraklara püskürtülerek yapılan gübre uygulamaları son yıllarda oldukça gelişmiş ve yaygınlaşmıştır.

Gübrelerin Çözelti Halinde Yapraklara Uygulanmasının Yararları;

  • Toprağa verilen gübrenin topraktan bitki kökleri vasıtasıyla alınması toprakta yeterli nemin bulunması şartına bağlıdır. Sıvı halde yapraklara yapılan uygulamada gübrenin bitkiler tarafından alımı için yeterli nem kısıtı ortadan kaldırılır.
  • Toprağa uygulanan gübreden toprak şartlarına (pH, kireç, kil tipi vd.) bağlı olmak kaydı ile bitkinin yararlandığı kısım çok az olabilmektedir. Bu kısıtlar yapraklara yapılacak uygulamalarda engelleyici bir unsur olmaktan çıkmaktadır.
  • Toprağa verilen gübrelerdeki besin maddeleri bitkilere yarayışlı formda da olsalar bitkiler tarafından bünyelerine alınmaları bir kaç günlük bir süreci gerektirebilir. Şiddetli açlık çeken bitkilerde yapraklardan sıvı gübre uygulamaları daha çabuk sonuç alınmasını sağlayabilir.
    Yukarıda da bahsedildiği gibi inorganik gübrelerin veya diğer besinlerin çözelti halinde bitkilere uygulanmasında sadece mikro element miktarları toplam alınması gereken miktara göre çok az bir miktar olup, yaprak gübrelemeleri ile mikro element noksanlıklarının giderilmesi daha mantıklı olmaktadır. Bitkilerin makro element ihtiyaçlarının yapraktan uygulamalar ile giderilmesinin mümkün olamayacağı hiç bir zaman unutulmamalıdır.

Sıvı gübrelerin kullanım alanlarının hızla artması, çeşitliliğinin de artmasına neden olmuştur. Bugün piyasalarda inorganik, organik ve mikrobiyal gübrelerin tamamının sıvı formları bulunmakta ve kullanılmaktadır. Sıvı formdaki bu gübrelerin sadece yaprak gübrelemesi şeklinde kullanılması gibi bir zorunluluk da yoktur. Özelliklede sulu tarım uygulamasının yaygın olduğu yerlerde bu gübreler sulama suyuna karıştırılarak bitkinin alımı için sulama suyu ile birlikte kök bölgesine verilmektedir. Fertigasyon adı da verilen bu uygulama ile sulama suyunun kısıtlı olduğu yerlerde bile damla sulama yöntemi kullanılarak gübre uygulanması mümkün olmaktadır. Gübre ile suyun birlikte uygulanması (Fertigasyon) yöntemi, gübrenin bitkiye verilmesi gereken formda ve devrede verilmesi imkanının çiftçilere sunmaktadır. Fertigasyonu diğer geleneksel gübre uygulama yöntemlerinden ayıran en önemli fark, herhangi bir zamanda uygulanmak istenen gübrenin doğrudan etkili kök derinliğine uygulanabilme esnekliğini sağlamasıdır.

Bu yolla uygulanan gübre, kolayca ve homojen olarak dağılmakta, zararlı artık içermemekte ve katılan bitki besinlerinin hepsi çözünür durumda olması nedeni ile etkili madde oranı daha yüksek olmaktadır.

Damla sulama ile yapılacak gübrelemelerin olumlu taraflarını sıralayacak olursak;

  • Bu yöntemle azot, fosfor ve potasyumun yanında diğer makro ve mikro besin maddelerini uygun oranlarda ve miktarlarda uygulamak mümkün olmaktadır.
  • Gübreleme bitkinin ihtiyaç duyduğu dönemde ve miktarda kontrollü bir şekilde yapılabilmektedir,
  • Damla sulama yöntemi gereğince sulama suyu sadece bitki kök bölgesine uygulandığından, kök gelişmesinin olmadığı yerlerde gereksiz gübre ve su kullanımının önüne geçilmektedir,
  • Bu yöntemle gübre uygulamaları tüm gelişim periyoduna yayılabilme imkanı oluştuğundan, uygulanan miktarlardan yıkanma ile meydana gelebilecek kayıplar ortadan kaldırılabildiği gibi, bitkinin ihtiyaç gösterdiği her an besin maddeleri uygulanması mümkün olabilmektedir,
  • Ağır tarım alet, makineleri araziye girmedikleri için toprakta sıkışma meydana gelmemektedir,
  • Toprak ve bitki şartları araziye girişe imkan vermesede bitkinin ihtiyaç duyduğu besin elementi bitkiye verebilir,
  • Tüm bunlara ilaveten uygulamada işçilik maliyetleri çok düşmektedir.

Buna karşılık;

  • Tesis maliyetinin yüksek olması ve devamlı bakım gerektirmesi,
  • Geleneksel uygulamalara nazaran çok daha fazla bilgi ve dikkat gerektirmesi,
  • Özellikle tuzlu alanlarda ve sulama suyunun tuzlu olması durumunda bitki kök bölgesinde tuz birikimi meydana getirmesi,
  • Kullanılabilir gübrelerin çözünebilir karakterde olmaları nedeni ile fiyatlarının yüksekliği
    bu sistemin dezavantajları arasında sayılabilir.

Bir yanıt yazın